Yakın bir zamana kadar pek çok ailenin ikinci bir ailesi kadar vaktinin geçtiği, pek çok sırrını ve anılarını barındıran sokaklar bir bir...

Kentsel dönüşüme kurban oldular... (Özel)

Yakın bir zamana kadar pek çok ailenin ikinci bir ailesi kadar vaktinin geçtiği, pek çok sırrını ve anılarını barındıran sokaklar bir bir yok oluyor... 

Mahallenin kalbi olan sokaklar, adeta bir evin mabeyni gibiydi. Bir Osmanlı geleneği olarak genellikle çıkmaz olarak oluşan sokaklar mahalle içinde emin bir yerdi. Dışarıdan yabancı biri geldiği zaman mahalleli haberdar olur ve kötü niyetin bulunmadığından emin olurlardı. Eski müdavimleri tarafından özlemle anılan ve genellikle terkedilen bu sokaklar, 'kentsel dönüşüme' yavaş yavaş kurban oluyor.

Bey sokağı, Sütçü Sokağı, Sığır sokağı, Dolapmektep,  Dolap Battal, Dolap Halil, Dolap Mahmut, Dolap Pare gibi pek çok sokak kentsel dönüşümle kayboldu veya kaybolmaya yüz tuttu. Sedirler bölgesi, Hocacihan Mahallesi'nde ve kentsel dönüşümün uğradığı pek çok yerde anılar yerini apartmanlara bırakıyor.  Mahallelilerin pek çoğuna eski anılar tatlı gelse de yüksek kat dikilen arsalarından aldıkları 1-2 daire bu anıların silinmesine bir engel teşkil etmiyor. Eski mahalleliler şimdi bulamadıkları tatları hasretle anıyor.



BİZDEN ÇOK ŞEY GÖTÜRÜYOR
Sedirler, Keçeciler, Ahmet Dede Yediler ile Araplar'ı birbirine bağlayan Konya'nın en eski   mahallelerinden birisinde bulunan bir sokak Sütçü Sokağı... Çocukluğu ve gençliği Sütçü Sokağı'nda geçen TSYD Konya Şube Başkanı Recep Çınar eski sokakların kaybolmasının kendisini son derece üzdüğünü belirterek, "Bu sokakların kaybolması ile tarih ve anılar yok oluyor. Eğer yeni yapılaşma 1 getiriyorsa 10 şeyi götürüyor, ortadan kaldırıyor" dedi.

 Recep Çınar
Eski Sütçü Sokağı sakinlerinden şimdi 5-6 ailenin kaldığını söyleyen Çınar, sokak sakinlerinin apartmanlara taşındığını belirterek şöyle konuştu: "60'lı yıllarda 70-80 hanenin bulunduğu sokakta komşularımız, hayatımızı, anlarımızı, sıkıntılarımızı, sevinçlerimizi paylaştığımız yol dostlarımızdı. Akrabamız kadar, hatta bazısından daha yakınlardı bize. Anne, baba yarısı gibiydi mahallenin büyükleri. Şükürler olsun ki, o insanlarla komşuluk etme şansına sahip olduk. İftarda mevsim yaz ise herkes kapı önüne sofralarını çıkarı, tatlı bir telaşla beklerlerdi. Akşam namazı sonrası sokağın gençleri bir evde toplanır, spor ve siyasetten konuşulurdu. En çok ta Konyaspor'u... Geneli kerpiçti sokağın. 1-2 taş yapı bulunurdu. Sokağın fakirine ihtiyaç sahibine sahip çıkılırdı. Benim hatırladığım 'Savaşanlar' vardı. Mahallenin tüm ihtiyaç sahiplerine yardım ederlerdi."

DOLAV TARİH OLDU
Mevlana Türbesi Gülbahçe'den başlayıp Kışla Caddesi Boyunca Dolap... şeklinde olan sokaklar şimdi tarih oldu. Kentsel dönüşüm için yıkılan evler şu an yerlerini boş bir araziye bıraktı. Bu tarihi sokakların yerini yüksek katlı konutlara bırakacağı tahmin ediliyor.

Dolap Battal, Dolap Halil, Dolap Mahmut gibi sokaklardaki evler şimdi yüksek katlı konutlar yapılmak için yıkıldı.

1932 doğumlu olan ve 30 sene Dolav Mahallesi'nde bulunan Dolap Mahmut Sokakta yaşayan Ali Recai Büyükserin de eski sokak kültüründe insanlar arası sevgi, saygı ve itimatın esas olduğunu belirterek, “Komşular birbirlerine çok bağlıydı. Birbirlerine sahip çıkardı. Akşamları her yaş grubu öğürleriyle bir evde oturur muhabbet ederdi. Şimdi apartmanlarda komşular birbirlerini tanımıyor, selam vermiyor” dedi.

Ali Recai Büyükserin
Dolap Mahmut Sokak'taki evlerin eskiden çatısız olduğunu belirten Büyükserin, şöyle konuştu: “Evin tavanı önce ahşap ve hazırla kaplanır, onun üzerine de çamur serilirdi. Sonbaharda kışa hazırlık olarak çatılar tuzlanır, her evin damında bulunan yuvak taşı (silindir şeklinde taş) ile dam sıkıştırılırdı. Her evin küçük veya büyük bir avlusu bulunur, burada çiçekler yetiştirilirdi. Kışla caddesinden inek sürüleri her gün toplanır giderdi. Her evden çıkan inekler akşam kendi ahırlarını bulurdu. Evlerin kilerinde yokluğa rağmen kıyma, peynir, çömleklere basılı olarak bulunurdu. Ekmeğimizi tandırda yapardık. Çarşı ekmeğine o zamanlarda özeniyorduk ama şimdi tandır ekmeğini arıyoruz.”

ÇEKİLEN SIKINTILARA RAĞMEN ARANIYOR
Doğumundan 35 yaşına kadar 'Sığır sokağı'nda ikamet eden ve şu an bir apartmanda oturan Abdurrahman Küçükince isimli vatandaş şu an çok iyi şartlarda yaşadıklarını fakat eski mahallelerini, damı akan evlerini ve komşuluk ilişkilerini özlediklerini belirtti.

Abdurrahman Küçükince
Gençliğini 'Sığır Sokağı'nda yaşadığını söyleyen Küçükince, “Mahallemizdeki evler genelde düz damlı kerpiç evlerdi. Damı olan sadece 3 ev vardı. Kar yağdımı herkes dama çıkar, kar kürürdü. Karları kürümemize rağmen damımız akardı. Damdan yarım metre karın üzerine atlardık” dedi.

Sokakta aileleri birbiri ile dayanışma içerisinde olduğunu ifade eden Küçükince, şöyle konuştu: “Gençler evlerde toplanır, oyunlar oynardı. Gelinlik çağa gelmiş kızlar yine bir odada toplanır, odanın ortasına konulmuş bir gaz lambasının etrafında toplanır, oya yaparlardı. Herkesin bahçesinde bir tandır bulunurdu. Tandırın dumanı tüttüğü zaman herkes nasiplenirdi. Pekmez kaynatıldığı zaman köpüğünü tüm komşular tadardı. Yollarımız çamurdu, bir at arabası girdimi çamura saplanırdı fakat Şimdi o tatları bulamıyoruz.”

Sütçü Sokağı'nın eski sakinlerinden sadece 3-5 aile kalsa da buranın kaderinde de 'Kentsel dönüşüm' var.

DOSYA: HÂLİD ŞEN (@halidsen)

**Bu dosya Merhaba Şehir Dergisi'nde yayınlanmıştır.



0 yorum :